Herkesi Azdıracak Sex Hikayesi

İddia ediyorum, bu sex hikayesi herkesi fena azdıracak

Kim olduğumun önemi yok. Ben sadece bir anlatıcıyım. Ama anlatacaklarım, içinizdeki en karanlık, en gizli arzuları ateşleyecek. Bacaklarınızın arasında bir sıcaklık hissedeceksiniz, içiniz kıpır kıpır olacak. Hazırsanız, başlıyoruz.

Odaya girdiğinde, hava aniden değişti. Deniz, daha kapıyı kapatırken, bakışlarıyla beni soyuyordu. Üzerindeki siyah, dantelli body, vücudunun her kıvrımını acımasızca ortaya seriyordu. Kalçaları, o vücuda nasıl sığdığını anlamadığım dolgun göğüsleri… Ama asıl azdıran şey, gözlerindeki o kontrol manyağı ifadeydi.

“Bana bak,” dedi. Sesi buz gibi ve bir o kadar da yakıcıydı. “Bugün ben ne dersem onu yapacaksın. Anlaştık mı?”

Tek kelime etmeden başımı salladım. Ağzım kurumuştu.

“İyi çocuk,” diye gülümsedi. Yavaş adımlarla yanıma geldi. Parmak uçlarıyla çenemi tuttu. “Yatağa uzan. Ve kıpırdama.”

Emirleri yerine getirdim. Sırtüstü uzanırken, sikim zaten pantolonumun içinde zonkluyordu. Pantolonumu çıkardı, boxerımı indirdi. Sikim sert bir şekilde havaya kalktı. Onu görünce, hafifçe ıslık çaldı.

“Güzelmiş,” dedi alaycı bir tonla. “Ama henüz onunla oynamak yok.”

Ellerimi yatağın kenarındaki demirlere bağladı. Artık hareket edemiyordum. İçimdeki heyecan ve kontrolü kaybetme hissi, beni deliye çeviriyordu.

Deniz, yatağın kenarına oturdu. Bacaklarını yavaşça açtı. Body’sinin altında külot olmadığı ortaya çıktı. Amı, hafifçe kıllı ve tamamen ıslaktı. Parmaklarını dudaklarının arasında gezdirerek bana baktı.

“İzle,” diye fısıldadı.

İki parmağını amının içine soktu. Islak, içli ses yankılandı odada. Gözlerimi alamıyordum. Parmaklarını çıkardı, ağzına götürüp yaladı.

“Tadımı merak ediyor musun?” diye sordu.

Cevap veremiyordum. Sadece nefes nefese izliyordum.

“Öyleyse gel al,” dedi.

Üzerime çıktı. Bacaklarını, yüzümün iki yanına yerleştirdi. Amı, tam burnumun üzerinde duruyordu. O mis kokulu, kadınsı koku beynimi sersemletmişti.

“Yala,” diye emretti. “Beni çıldırtana kadar yala.”

Dilimi çıkartıp, amının dudaklarını ayırdım. Klitorisini buldum ve hızla, küçük daireler çizerek yalamaya başladım. İnlemeleri giderek yükseliyordu. Elleri saçlarıma dolanmış, yüzümü amına bastırıyordu. Nefes almakta zorlanıyordum ama umrumda değildi. Sadece onun zevk alması önemliydi.

“Evet! İşte böyle! O dilini sok içime!” diye bağırıyordu.

Dilimi mümkün olduğunca derine sokmaya çalıştım. Onun tatlı suyuyla besleniyordum. Aniden, kasılarak orgazm oldu. Vücudu titredi, çığlıklar attı. Yüzümü ıslaklığa boğdu.

Ama bitirmeye niyeti yoktu. Hemen toparlandı ve üzerimden indi. Bağlı olan ellerimi çözdü.

“Şimdi sıra sende,” dedi. “Domalt beni.”

Hiç tereddüt etmeden onu yatağa domalttım. O mükemmel kalçası, göt deliği ve amıyla apaçık önümde duruyordu. Sikimi elime alıp, önce sırılsıklam olan amına sürtündüm.

“Hayır,” dedi sertçe. “Önce götüm. Onu istiyorum.”

Büyük bir tükürüğü sikimin başına sürdüm. Diğer elimle kalçalarını iki yana ayırdım. Göt deliği, bana bakıyordu. Başını, o minik, sıkı deliğe dayadım.

“Yavaş ol,” diye inledi. “Çok büyüksün.”

Baskı uyguladım. İnanılmaz bir darlık hissi sardı sikimi. Zorla, milim milim içeri girdi. İçine girdiğimde, ikimiz de aynı anda inledik. Sikim, onun sıcak, sıkı götünün içinde kaybolmuştu.

Yavaşça hareket etmeye başladım. Her ileri gitmemde, daha derine gidiyordum. Zeynep, yastığa gömülmüş yüzüyle inliyor, “Daha sert! Ahh, götümü parçala!” diye bağırıyordu.

Artık kontrolden çıkmıştım. Onun kalçalarından tutup, kendime doğru çekerek delice sikmeye başladım. Götünün içi, sikimi yakarcasına sıcaktı. Sesler, odada yankılanıyordu: bedenlerimizin çarpışma sesi, onun çığlıkları, benim homurdanmalarım.

Bir elimi öne geçirip, amını okşamaya başladım. Parmaklarım, klitorisinde dans ediyordu. Aynı anda hem götünden sikilip hem de amından okşanmaktan çıldırmıştı.

“Geleceğim! Ahh siktir, geliyorum!” diye haykırdı.

Bu benim de sonumu getirdi. Daha da hızlandım. Taşaklarım boşalmak için zonkluyordu.

“İçine boşalıyorum!” diye bağırdım.

Ve patladım. Sıcak döllerim, onun götünün derinliklerine doğru aktı. Her damlayı içine akıtırken, onun da titreyerek bir orgazm daha yaşadığını hissettim.

Üzerine yığıldım. Ter içinde, nefes nefese kalmıştık.

Bir süre sonra, yan yana uzandık. Hiçbir şey söylemeden, sadece bakıştık.

“Bir sonraki sefer,” dedi Deniz, şeytani bir gülümsemeyle, “seni bağlamayacağım. Ama belki de başka bir şeyler deneriz.”

Bu cümle, içimi yine ateşe verdi. Bu hikaye bitmeyecek gibi görünüyordu. Ve siz, okurken azdınız mı? İddiamı kazanmış mı oldum?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir