Merhaba arkadaşlar,
Ben kocamdan ayrılalı çok oldu. Şimdi yalnız yaşayan dul bir bayanım ve 32 yaşındayım. Kocamla daha üç ay önce boşandık. Bu olay ise daha çok yeni, bir hafta önce başımdan geçti. Ben dul bir kadın olmaktan memnunum ama daha yeni boşanmama rağmen azgınlığıma dayanamıyordum. 32 yaşında genç bir kadın olmanın da verdiği azgınlıkla kendime sevişecek birilerini aramaya başlamıştım.
Sonunda komşumuz olan Adnan Bey’e olmuştum. Adnan Bey de evli, evlatları olan bir babaydı. Kendisi ben ise yalnız yaşıyordum. Ama Adnan Bey’in her iş çıkışı saatinde onu görmek için bekliyordum. O gelince kapımı açıp selam veriyordum. Adnan Bey de mutlu oluyordu. Nasıl olmasın? Benim gibi güzel bir insanın selam vermesi mutlu olunmaz mı? Ardından evine geçip çirkin karısının yemeklerini yiyordu.
Ardından bir gün karısı falan evde yokmuş, kapıda kaldı. Ben de hemen yan komşu olduğu için içeri davet ettim ve kabul etti, geldi. Karnının aç olduğunu sordum. “Açım” deyince hemen menemen yaptım. Yedi yumurtalı menemeni yerken ben onu izledim. Ardından karısının gelmesini bekliyorduk. İki üç dakika geçti, artık gelmeyince kararımı verdim ve yatak odasına gidiyorum deyip üstümü soyundum. Ardından yatağa geçtim. Yatakta sütyenimi çıkarıp salonda bekleyen Adnan’ın yanına gidecektim. İlk başta heyecanlandım ama sonra kararımı verdim, gittim. O da gelince hemen öpüşmeye başladık, dakikalarca öpüştük. Karısı gelmeden işini bitirmek istiyordu ve ağzıma aldım penisini, hemen yalamaya başladım. Dakikalarca yaladım penisini ve Adnan’ı yatak odasına götürdüm. Kocamdan başka bir kimsenin girmediği ve en son kocamla ilişkimden sonra Adnan’la olmam beni heyecanlandırdı.
Ardından yatağa geçtik ve soyunmaya devam ediyordu Adnan. Yatağa beni uzattı ve arkama geçip sokmaya başladı. Yavaş yavaş soktuktan sonra Adnan artık iyice azmıştı. Karısı falan umrunda değildi ve hemen sonra memelerimi yalamaya başladı. Dakikalar sonra boşaldı yüzüme. Ben istediğimi almıştım ve ardından kapı çaldı; karısıydı. Hemen üstümüzü giyinip çıktık, karısının yanına. O bir şeyden anlamamıştı ama Adnan’la ben mutlu sonumuzla her gün yüzlerimiz gülüyordu. Adnan’la daha sonra her gün böyle buluşuyorduk. Karısı saf olduğu için bizim ilişkimize izin veriyordu.
Kırklı yaşların tadını yeni yeni almaya başladığım, boğucu yazlardan biriydi bahsedeceğim o yaz. Kocamın geçim kaygısı, borçlar, vergilerle boğuşmaktan beni unuttuğu, benimse koca yaz pencere önünde çiçek gibi sararıp solduğum vakitlerdi. Her sabah, artık eskisi kadar sıkı olmayan ancak üzerine gelen yeni bir olgunlukla gözüme eskisinden bile lezzetli görünmeye başlayan kalçalarımdan aşağı, göğsü açık tek parça mavi elbisemi çekiştirerek indirir, saçlarımı aynada şöyle bir savurduktan sonra yerinden fırlayacakmış gibi duran göğüslerimi iki elimle kavrayıp yerine oturtup, evimden tüm mahalleye yayılan mis gibi Türk kahvesi ve dekolteme sıktığım yasemin kokularıyla camın önüne oturur, bir sigara yakıp sokağı seyre dalardım.
Ani bir heyecanla tüm vücudum sıtmaya tutulmuş gibi titreyerek boşaldım. Delikanlının da tam o anda başını geriye atmasıyla, onun da şiddetli bir şekilde boşaldığını anladım. Delikanlı boşaldıktan sonra tek kolunu cama yaslayıp kafasını da kolunun üzerine koyarak ve hafifçe sırıtarak gözlerime bakmayı sürdürdü. Bu bakışı biliyordum, gençken aşina olduğum bakışlardı bunlar. Yetinememe bakışıydı, bu bir son değil başlangıçtı. İçindeki tatmin olmayan arzuyu uyandırmıştım ve o arzuyu benden başka bir kadın artık yatıştıramayacaktı.
Bütün akşam yemeği boyunca eşim sofrada bir yandan ağzını şapırdata şapırdata musakkayı yiyip bir yandan bu ay kârın yüzde kaçının cebimize kalacağını anlatırken, aklımda hep esmer delikanlı ve onun iri aleti vardı. Gece yatarken kocama yanaştım, ancak çoktan horlamaya başlamıştı bile. Ancak ben uyuyamıyordum. Islak ve sıcak amım çılgınlar gibi saatlerce sikilmek istiyordu çünkü.
Ertesi sabah hissettiğim suçluluk duygusuyla pencerenin önüne yanaşamasam da içimdeki istek dinmek bilmiyordu. Kapalı perdenin arkasında her zamanki gibi kahvemle beraber sigaramı tüttürürken aklıma bakkal Remzi geldi. Remzi, mahallenin en dindar esnafındandı. Dindardı dindar olmasına, ancak mahalleye geldiğimden beri benim için yanıp tutuşurdu. Birkaç sene önce, yine çok azdığım bir dönem kendisine teslim olmuştum. O da karısından kaçabildikçe arka mahallede kiralık boş evlerinde buluşur, saatlerce doymadan siktirirdim kendimi. Sonralarında eve kiracı bulunup da dolunca görüşemez olmuştuk. Hem de karısı Ziynet sürekli dükkânda yardıma gider olmuştu.
Boşaldıktan sonra ani bir panik ve suçluluk duygusu üzerime çökünce ayağımı alelacele perdeden çekip küçücük aralığı kapattım. Yüzüm kıpkırmızı bir halde kalkıp özensiz bir eşofman altı ve bluz geçirdim üstüme. Yemeğin altını kapatıp sofrayı kurmaya başladım.
Yine böyle bir sabah, kahvemden ilk yudumu almamla beraber evimin önünde duran bir kamyon ve peşi sıra gelen bir taksi dikkatimi çekti. Kamyondan adamlar alelacele inip eşyaları indirmeye başladılar. Tam yarılamışlardı ki taksiden uzun boylu, esmer, oldukça hoş bir delikanlı indi.
Dikkat kesilerek izlemeye başladım. Tam karşı apartmanın, tam da bizim olduğumuz katındaki karşı karşıya baktığımız cephesindeki daire nicedir kiralıktı. Penceresiz camlarda eşyaların oraya taşınmaya başlandığını gördüm. Bir saat kadar bu genç ve hoş delikanlıyı izledim penceremden. Hamallarla beraber eşyaları yapılı vücuduyla kolayca kaldırıp indiriyor, sürekli inip çıkarak gayretle koşturuyordu. Yakıcı sıcakta üçüncü kata inip çıkmaktan ter içinde kalmıştı. Bir komidini yukarı taşıdıktan sonra camın önünde tişörtünü çıkartıp eline alarak yüzünü ve boynunu kuruladı. Düzgün karnından kasıklarına doğru inen çizgi biçimindeki kılları, göğsündekilerle birleşiyor ve o esmer, parlak tene daha erkeksi bir çekicilik katıyordu. 26-27 yaşlarındaydı en fazla, gür simsiyah saçları ensesinde düzgünce kesilmişti.
Mutfakta tuzlu suya yatırmak üzere patlıcanları doğrarken, elimde olmadan en müstehcen düşüncelerin pençesinde kıvranıyor, bacaklarımın arasında boşa giden ıslaklığım arttıkça dizginlenemez bir arzuyla yanıyordum. Yemeği hazırlayıp ocağa verir vermez tekrar cama koştum. Delikanlı ortada gözükmüyordu. Yatak odama girdim, boy aynasının önüne geçerek üzerimdeki elbiseyi sıyırıp attım. Çamaşırlarımı bir bir çıkartıp vücudumu incelemeye başladım. Senelerdir güneş görmeyen tenim mermer gibi bembeyazdı. Tombul göğüslerim biraz sarkmıştı ama olsundu, hâlâ yuvarlaklıklarını koruyorlardı. Seneler içinde aldığım kilolar, gençliğimde incecik, narin bir kız olan beni şimdilerde dolgun ve iştahlı bir kadın gibi gösteriyordu. Hâlâ güzeldim, 43 yaşında gibi durmadığımı çevremden hep duyuyordum zaten. Evin içinde ve dış dünyadan uzak yaşanan bir hayatın bana bağışladığı tek şey, genç görünümüm olmuştu.
Çırılçıplak halde, geçen sene bir akrabanın düğününde giymek için aldığım yüksek topuklu ayakkabılarımı giydim. Kalçalarımı sallayarak salona, pencerenin önündeki koltuğa geçip oturdum. Bacaklarımı kaldırıp ayırarak, topuklu ayakkabılı ayaklarımı pencerenin pervazına yasladım. Sırılsıklam olmuş pembe beyaz amımı, kapalı perdenin arkasındakileri düşünerek okşamaya başladım.
Bir elimle dimdik olmuş göğüs uçlarımı sıkıyor, bir elimle de parmaklarımı amıma sokup çıkarıyor, kendi kendime hafif hafif inliyordum. Vücudumu saran zevk dalgası arttıkça cüretkarlaşıyor, aklıma olmayacak fikirler düşüyordu. Ayakkabımın ucuyla perdeyi hafifçe araladım. Bu riski göze alacak kadar azmıştım. Perdeyi açtığım anda delikanlı eğer oradaysa beni tamamen görebilecekti, tüm çıplaklığımla hem de. Gözlerimi kapattım, beni görüyor mu bilmiyordum. Şiddetli bir orgazmın yaklaşmakta olduğunu fark ettiğim anda son bir cesaret gözlerimi açtım ve yeni takılmış perdelerinin ardından elinde o muhteşem sikiyle bana eşlik eden delikanlıyla göz göze geldim.
Size daha sonra diğer yaşadığım hikayeleri de yazacağım. Bizi takip edip en güzel ve en seksi hikayeleri okuyun.
Porno sikiş hikayeleri.

