Bekaretimi Zengin Bir Kuyumcu Sahibine Verdim.

Bir şirkette sekreterlik yapıyorum. İşyerimin yanında bir kuyumcu dükkanı var. Dükkanın sahibi oldukça karizmatik ve yakışıklı. Her sabah dükkanın önünden geçerken selamlaşırız ama ikimiz de birbirimize bakmaktan kendimizi alamıyoruz. Zaten onun bakışları beni çok etkiliyor. Ona hissettiğim bu kışkırtıcı duyguları anlatmak için sabırsızlanıyordum. Artık onu o kadar çok istiyordum ki, daha fazla dayanamayacaktım.

Bir gün, dükkanda tek başınayken, yüzük alma bahanesiyle içeri girdim. Onu kendime çekmek için çok seksi giyinmem gerektiğini biliyordum ve dediğim gibi de oldu. Üzerime dar ve mini bir etek ile göğüs dekolteli bir body giydim. Yolda yürürken herkesin gözünün üzerimde olduğunu fark ettim. Dükkanın kapısının önüne geldiğimde çok heyecanlı ve bir o kadar da azmıştım. Kapıyı açıp içeri girdim, kalbim küt küt atıyordu. Beni görünce çok şaşırdı, “Hoş geldin,” diyerek elimi sıktı. Ben de kendime güzel bir yüzük almak istediğimi söyledim.

“Bir deneyip, parmağında nasıl durduğuna bak istersen,” dedi ve yüzükleri çıkardı. Ben yüzükleri denerken, göğüslerime baktığını fark ettim ama hiç bozuntuya vermedim. Kendi beğendiği bir iki modeli elime tutturdu, gözlerimin içine bakarak yüzüğü taktı. “Beğendin mi?” diye sordu. Ben de, “Sen beğendikten sonra tabii ki takarım,” dedim.

Yüzüğü tam parmağımdan çıkarırken, elimden tuttu ve “Lütfen yüzük kalsın, önce soğuk bir şeyler içelim mi?” dedi. Elimden tutup benim aynalı dekor sandığım yere götürdü. Meğer orası başka bir odaya açılan bir kapıymış. İçerisi loş bir ışıkla kaplı, çok romantik bir odaydı. Burda sevişmek çok güzel olacaktı. Ben şaşkınlık içinde odayı izlerken, o bana hafifçe gülümsüyordu.

“Çok mu şaşırdın?” dedi. Ben de, “Kuyumcu dükkanında ilk defa böyle bir oda görüyorum,” dedim. O da, “Fazla şaşırma, daha yeni başlıyoruz. Ne içersin?” diye sordu. Ben de soğuk bir şeyler alabileceğimi söyledim. O bu sırada soğuk içecekleri koyarken, “Ne zamandır bu anı bekliyorum,” dedi. Bunu duyduğuma çok şaşırmıştım; meğerse o da benimle aynı duygular içindeymiş.

Konuşurken yanıma oturdu, gözleriyle beni süzüyordu. Gittikçe daha fazla yakınlaşmaya başladı. Artık açılmanın zamanı gelmişti. Daha fazla dayanamayıp dudaklarına yapıştım. O kadar ateşli öpüşüyordu ki, bu beni daha da azdırmıştı. Ama yavaş yavaş olmasını istiyordum. O da elini bacaklarımda gezdiriyordu. Sonra beni koltuğa yatırıp bacaklarımdan başlayarak öpmeye başladı. Ben zevkten çığlıklar atıyordum. Yavaş yavaş göğüslerime doğru geldi ve üzerimdekileri çıkarıp attı. Aletini göğüslerimde gezdirmeye başladı, sonra ağzıma soktu. Ben o kadar zevklenmiştim ki, müthiş bir şekilde yalıyordum. O da bana, “Müthişsin bebeğim, devam et,” diyordu. Daha fazla dayanamayarak ağzıma boşaldı. Ben yalamaya devam ettim ve aleti tekrar kıvama getirdim.

Sıra bana gelmişti. O da beni büyük bir zevkle yalamaya başladı. Vücudumda yalanmamış bir yer bırakmamıştı. “Artık daha fazla dayanamayacağım bebeğim,” deyip, o güçlü kollarıyla beni tutup yere yatırdı ve domalmamı söyledi. Bakire olduğumu söyleyince, “Ne yani, bu güzel amı ilk ben mi sikeceğim?” dedi. Sonra aletini tükürükle ıslattı ve yavaş yavaş içime girmeye başladı. Ben acıdan bağırınca, o daha da zevk almaya başladı ve beni kollarımdan sıkıca tuttu. Ben acıdan kıvranırken, o zevkten deli oluyordu. Bir süre sonra ben de zevk almaya başlamıştım. O soktukça ben daha da çıldırıyordum. Nihayet ikimiz de boşalmak üzereydik. Aletini çıkarıp göğüslerime boşaldı, sonra yanıma yığılıp kaldı.

Benden çok zevk aldığını ve bunu sık sık tekrarlamak istediğini söyledi. Ben de memnuniyetle kabul ettim, tabii.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir