Ben 25 yaşında kumral bir gencim. Bir A.Ş.’nin muhasebesini tutuyorum. Aynı zamanda personel alımlarıyla da ilgileniyorum. İş yerimize muhasebe yardımcısı arıyorduk. Bunun için de ilan vermiştik.
O gün, bütün günümü gelen kişilerle görüşüp aralarından seçim yapmak için çalıştım. Ama bu işi yapabilecek ve birlikte çalışabileceğim birini bulamadım. Ancak ertesi gün öğle tatilinden hemen sonra bir hanım geldi. Üzerinde kan kırmızı bir bluz, siyah bir mini etek ve file çorap vardı. Çok hafif giyindiğini düşünmüştüm ama bu saydığım giysiler içinde belli belirsiz seçebildiğim kadın tam bir Afrodit’ti. Bütün erkeksi hislerimle onu işe aldım.
Diğer iş arkadaşlarım bana takıldılar ama kadının sahip olduğu iş becerisi onların ağzını kapatmaya yetti. Doğrusunu söylemek gerekirse bu kadarını ben de beklemiyordum.
Günler geçiyor, bu hanımla daha çok yakınlaşıyorduk. Her gün daha farklı dekolte elbiselerle işe geliyordu. Aramızda bir elektriklenme başlamıştı bile. Ben gözlerimi onun açıkta kalan yerlerinde gezdirirken, o da bana imkân verecek pozlara giriyordu. Bir gün tüm cesaretimi toplayarak bu oyuna bir son vermek istedim.
Ona iş çıkışında birlikte eve gidebileceğimizi, kendi ellerimle yemekler yapacağımı söyleyip hoş bir akşam geçirebileceğimizi söyledim. Sevgili iş arkadaşım yine aramızda bir süredir (ve benim hedefim doğrultusunda maksatlı olarak yaptığım) belden aşağı esprilerimden birine zemin hazırlamaya çalıştığımı sandı.
Ona çok ciddi olduğumu söyleyince, gözünde şöyle gelip geçen bir pırıltı hissettim.
Ona bir cesaret örneği verip, iş istemeye geldiği günkü giydiği kıyafeti giymesini istediğimi söyledim. Artık niyetim büsbütün ortaya çıkmıştı. İş arkadaşım “Seni yaramaz,” diyerek teklifimi kabul ettiğini ima etti.
O günün nasıl geçtiğini, eve nasıl gittiğimizi hiç bilmiyorum. Acele tarafından bir şeyler hazırlayıp yedikten hemen sonra, birlikte oturma odasına film seyretmeye gittik. Karşılıklı oturmuş televizyon seyrediyorduk.
Bu arada günlük şeylerden konuşuyorduk ki, yavaşça yanıma geldi. “Beni buraya niye getirdin?” diye sordu ve dudaklarımdan öpmeye başladı. Durur muydum, hemen onu sevmeye koyuldum. Bir süre öpüştük, dilimle diline masaj yaptım.
Elbisesinin üstünden kadınlığının bütün nimetlerini avuçlamaya başladım. Bir güzel okşadım. Bu fasıl onu kucaklayıp yatak odasına götürmeme kadar sürdü. Onu yere, ayaklarının üzerine bıraktığımda uzaklaşıp kendisini seyretmemi istedi.
Eteği üstünde olduğu hâlde elini eteğinin altına daldırarak külotunu çıkardı. Külotunu ağzıma dayadı. Bu karbeyazı eşya mis gibi kadın kokuyor ve beni daha çok azdırıyordu.
Eteği kat kat kesilmiş olduğundan o etrafında döktükçe daire şeklinde açılıyor ve siyah tüyleriyle amcığı ortaya çıkıyordu. Bu balerin edasıyla dönen yavru, işi beni iyice çileden çıkartmak için yapıyordu.
Belki de kendisini çok daha iyi sikmem için beni havaya sokuyordu. Öylece dans edişini bir süre izledim. Sonra onu belinden yakaladım. Üstündeki bluzu yırtar gibi çıkardım. O kıllı amcığı gözümün önünden gitmiyordu. Ama yine de fazla acele etmiyor, bu amın tadını çıkarıyordum. Boynunu ve dudaklarını öpüyor, yalıyor ve ısırıyordum. Göğüsleri sütyeninden fırlayacak gibiydi. Onu yatağa yatırdım. Şimdi arzulu nefesiyle göğüsleri inip kalkıyordu. Sütyenini çıkartıp bu nefis tepelere yumuldum, yavru küçük çığlıklar atarak altımda kıvranıyordu. Şimdi bu çığlıkları artırmak ve onu yalamak için önümde sadece eteği kalmıştı. Göbeğini ve kasıklarını itina ile yaladıktan sonra bu kıvır kıvır kıvranan yavrunun amına ulaştım. Küçük çıkıntısını hafif hafif ısırıp deliğine kısa aralıklarla dil atmaya başladım. Kaskatı kesilip boğuk bir sesle haykırdığını duyuyordum. İki eliyle yatağın iki yanını avuçlamış sıkıyordu. İnanılmaz bir şekilde azdım. Elini uzatıp aletimi yakaladı ve yatak yerine onu sıkmaya başladı. Patlayacak gibiydim. “Şimdi tam sırası bebek, onu doğru yuvaya götür,” dedim. Dediğimi yaptı. Bu ateş parçası mağarayı, aletimin her zerresiyle hissedecek şekilde köküne kadar girdim. Şimdi ikimiz de kıvranıyor, sarsılıyor ve haykırıyorduk. Bütün yatak sikişmemizin etkisiyle devrilecek gibi ölüyordu. İçini parçalarcasına giriyor, yavaşça çıkıyordum. Sonra aynı şekilde sürdürüyordum. “Erkeğim,” diye bağırdığını hatırlıyorum. Ben onu vurdukça taş gibi memeleri ileri geri fırlıyordu. Elimle kalçalarını okşuyordum. Orta parmağımı göt deliğine sokup çıkartıyordum. Böyle sevişip boşaldıktan sonra siyah saçlarını kavrayıp arkasına geçtim. Saçlarına asılıyor, götüne basıyordum. Şimdi parmaklarım tüylü amcığında dolaşıyordu. Bu şekilde çeşit çeşit sikiştikten sonra iş arkadaşım veda edip bir sonraki buluşmamıza kadar ayrıldı.

